Bu makalede psikopatların ve takılmalarının nasıl tasvir edildiği konuşulacak ve insanlar arasında yaygın olarak kullanılan psikopat lakaplara odaklanılacaktır. Psikopatlar genellikle duygusal soğukluk, empati eksikliği ve manipülatif davranışlar gibi belirli özelliklere sahiptir. Popüler kültürdeki psikopat karakterler ve onların kullandıkları lakaplar da örnek olarak sunulacaktır.

Psikopatların Özellikleri

Psikopatların özellikleri, genellikle duygusal soğukluk, empati eksikliği ve manipülatif davranışlar gibi belirli özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Bu kişiler, diğer insanlara duygusal anlamda bağlanma yeteneğini çoğunlukla yitirmişlerdir. Empati ve başkalarının duygusal deneyimlerini anlama kapasiteleri de oldukça sınırlıdır. Bu nedenle, psikopatlar çoğunlukla soğuk, duyarsız ve ilgisiz bir şekilde davranırlar.

Ayrıca, psikopatlar genellikle manipülatif davranışlar sergilerler. Başkalarını kandırmak, kontrol etmek ve istediklerini elde etmek için kolaylıkla manipülasyon yapabilirler. Bu manipülatif davranışlarını genellikle sosyal ilişkilerinde ve iş hayatlarında kullanırlar. Yalan söyleme, başkalarını suçlamaya yönlendirme ve manipüle etme konusunda oldukça yeteneklidirler.

Özetlemek gerekirse, psikopatlar duygusal soğukluk, empati eksikliği ve manipülatif davranışlar gibi özelliklere sahip bireylerdir. Bu özellikleri nedeniyle, psikopatlar genellikle diğer insanlarla sağlıklı bir şekilde etkileşim kurmakta zorluk yaşarlar ve sosyal ilişkilerde problemler yaşanabilir.

Psikopatlık Örnekleri

Bu bölümde, popüler kültürdeki psikopat karakterler ve onların kullandıkları lakaplar örnek olarak sunulacaktır.

Popüler kültürdeki psikopat karakterler, genellikle korku, gerilim ve suç temalarının yoğun olduğu filmler, kitaplar ve dizilerde sıkça karşımıza çıkar. Bu karakterler, izleyiciyi şaşırtmak, heyecanlandırmak ve hatta üzerinde düşündürmek için tasarlanmışlardır.

Örneğin, “Silence of the Lambs” filmindeki Hannibal Lecter karakteri, zeki ve manipülatif bir psikopat olarak tanımlanır. Onun lakabı ise “Zeki Canavar”dır. Bu lakap, karakterin etkileyici bir entelektüel potansiyele sahip olmasını ve insan eti yeme saplantısını vurgular.

Bir başka örnek ise çizgi roman dünyasının en ünlü psikopatlarından biri olan “The Joker”dır. Ona “Kaos Kralı” lakabı verilmiştir. Bu lakap, karakterin amacının kaos ve anarşi yaratmak olduğunu ve yüzünde her zaman gülümsemeyle durduğunu ortaya koymaktadır.

Diğer bir örnek de “Ted Bundy”dir. O, serbest kaldığı zamanlarda fiziksel çekiciliğini kullanarak insanları avladığı bilinen bir seri katildir. Ted Bundy, “Yakışıklı Katil” olarak da anılır.

Popüler kültürdeki psikopat karakterlerin ve onların kullandıkları lakapların örnekleri bunlarla sınırlı değildir. Bu karakterler, izleyicilerde çeşitli duygusal tepkiler uyandırmak amacıyla tasarlanmışlardır ve onları daha ilgi çekici hale getirebilirler.

Ted Bundy: Yakışıklı Katil

Ted Bundy, suçları sırasında fiziksel çekiciliğini kullanmakla ünlenmiş bir seri katildi. Seri katil olarak tarihe geçen Ted Bundy, etkileyici bir dış görünüşe sahipti ve bu özelliğini suçlarını işlerken çoğu kez kullanırdı. Başarılı bir şekilde birçok kadını kandırıp öldüren Bundy, daha sonra intihar edene kadar birçok cinayet sahneye koydu.

Ted Bundy’nin yakışıklılığı, onu psikopatlık yolunda daha tehlikeli hale getirdi. Hedeflerini daha kolay etkileyebildi ve güvenlerini kazanarak onları kontrol etmeyi başardı. Bundy, cinayetlerini planlar ve işlerken karşısındakilerin dikkatini çekmek için charmını kullanırdı. Bu şekilde, kendisini masum ve zararsız biri gibi gösterirken aslında tehlike saçan bir katil olduğunu gizleyebilirdi.

The Joker: Kaos Kralı

The Joker: Kaos Kralı

The Joker, çizgi roman dünyasının en ünlü psikopatlarından biridir ve kaosu temsil etmek için sık sık Kaos Kralı lakabını kullanır. Çizgi romanlarda ve filmlerde, Joker karakteri, acımasızlık, cinayetler ve çılgınlıkla tanınır. Joker’in en çarpıcı özelliği, toplum düzenini bozma ve her şeyi kontrolsüz bir şekilde kaosa sürükleme arzusudur. Joker, her daim tahmin edilemez, manipülatif ve tehlikeli bir karakter olarak tasvir edilir. Joker’in yüzü her zaman bir gülümsemeye benzer, ama bu gülümseme gerçek bir mutluluk ifadesi değildir. Tam tersine, Joker’in gülüşü, kargaşa ve şiddet dolu bir dünyanın sembolüdür. Onun kaotik davranışları ve mizah anlayışı, onu psikopatlar arasında benzersiz kılar. The Joker, psikopatlar hakkındaki korkularımızı ve merakımızı tüyler ürpertici bir şekilde yansıtmaktadır.Kaos Kralı

=Kaos Kralı

The Joker, çizgi roman dünyasının en ünlü psikopatlarından biridir ve kaosu temsil etmek için sık sık Kaos Kralı lakabını kullanır. Kendisi Batman’in en büyük düşmanlarından biridir ve Gotham City’yi terörize etmek için her türlü kaos ve anarşi eylemine girişir. The Joker, hem fiziksel hem de zihinsel olarak tamamen yoktur ve her zaman çevresindeki insanları manipüle etmek için çılgın planlar yapar.

Çizgi romanlardan sinema filmlerine ve televizyon programlarına kadar, The Joker’in psikopatlığı her ortamda etkileyici bir şekilde tasvir edilmiştir. Bu nedenle, insanlar tarafından ona Kaos Kralı lakabı verilmiştir. Joker’in takıntılı ve acımasız karakteri, onu benzersiz ve unutulmaz bir kötü adam yapar. Kurnaz zekası ve akıl almaz planlarıyla, Gotham City’deki düzeni bozmak için her fırsatı kullanır.

Bu lakap, onun tehlikeli ve manipülatif doğasının bir yansımasıdır. The Joker, bireyleri korku ve paniğe sürüklemek ve toplumu kaosa sokmak için her şeyi yapmaktan çekinmez. Kaos Kralı olarak anılması, onun gücünü ve etkisini vurgular. Joker’in yarattığı kaos, insanların güvenlikleriyle ilgili korkuları artırır ve Gotham City’deki halkı derinden etkiler.

lakabını kullanır.

The Joker, çizgi roman dünyasının en ünlü psikopatlarından biridir ve kaosu temsil etmek için sık sık Kaos Kralı lakabını kullanır. The Joker, eşsiz kişiliği ve öngörülemeyen hareketleriyle Gotham şehrine korku salan bir karakterdir. Çizgi roman hayranları arasında onunla özdeşleşen bu psikopat lakap, Joker’i daha da gizemli ve etkileyici bir hale getirir.

Hannibal Lecter: Zeki Canavar

Hannibal Lecter, sessiz ama dehşet verici bir zeka ile birlikte insan eti yeme saplantısıyla tanınan bir karakterdir. Ünlü Kuzuların Sessizliği filminde Anthony Hopkins tarafından oynanan bu karakter, psikopatlıkla özdeşleştirilmiştir. Hannibal Lecter’ın en dikkat çekici özelliği, son derece sakin ve karizmatik biri gibi görünmesidir. Fakat bu dış görünümünün altında, saplantılı zekasıyla insan eti yeme dürtüsü yatar. Bu onun bir canavar olduğunu ve insanları avlamadan önce onları kandıracağını gösterir.Hannibal Lecter’ın psikopatlıkla tanımlanmasının yanı sıra, aynı zamanda zeki bir katil olarak da bilinir. İnsanları manipüle etme yeteneği ve yaratıcı düşünce süreci, onu diğer psikopat karakterlerden ayırır. İnsan beynine olan merakı ve anatomi bilgisine olan derin tutkusu, onu adeta bir canavar ve zeka harikası yapar.Bu karakterin kullanıldığı psikopat lakap, insanların Hannibal Lecter’a olan hayranlık ve korkusunu yansıtır. İnsanlar tarafından “Zeki Canavar” lakabıyla anılmak, Hannibal Lecter’ın karmaşık kişiliğini vurgular ve onun psikolojik oyunlarını, entrikalarını ve dehşet verici düşüncelerini özetler.

Aile İçinde Kullanılan Lakaplar

Bu bölümde, insanlar arasında kullanılan psikopat lakaplara odaklanacağız. Aileler arasında takma adlar kullanmak oldukça yaygındır. Bazı lakaplar, sevgi ve yakınlık ifade ederken, diğerleri ise daha esprili veya espirili olabilir.

Örneğin, bir kişi ailesi tarafından “Küçük Psiko” olarak anılabilir. Bu takma ad, kişinin bazen sıradışı davranışlarına veya ilginç kişilik özelliklerine atıfta bulunabilir. Bununla birlikte, bu lakap genellikle sevgi dolu bir yaklaşımla kullanılır ve aile fertleri arasında bir espri unsuru olarak kabul edilir.

Bazı durumlarda, aile içinde kullanılan lakaplar başkaları tarafından yanlış anlaşılabilir veya kaba bir şekilde yorumlanabilir. Bu nedenle, birinin aile içinde kullanılan lakabını öğrendiğinizde, onlara nasıl hitap etmeyi tercih ettiklerini sormak önemlidir. İnsanların kendilerine hitap edildiği şekli belirlemelerine ve sınırlarını ifade etmelerine saygı duymak önemlidir.

psikopat

Psikopatların ve takılmalarının nasıl tasvir edildiği hakkında konuşulacak ve insanlar arasında kullanımı yaygın olan psikopat lakaplara odaklanılacaktır.

lakaplara odaklanılacak ve bu terimlerin neden bu şekilde kullanıldığı tartışılacaktır.

“lakaplara odaklanılacak ve bu terimlerin neden bu şekilde kullanıldığı tartışılacaktır.” başlığı altında, insanlar arasında kullanılan psikopat lakaplarına ve bu terimlerin neden bu şekilde kullanıldığına odaklanacağız. Psikopat lakapları, genellikle belirli kişilik özelliklerine dayalı olarak ortaya çıkar. İnsanlar, çeşitli göndermeler ve çağrışımlarla psikopatlıkla ilişkilendirdikleri birini tanımlamak için bu lakapları kullanır. Bu terimler, bazen popüler kültür veya medya referanslarından kaynaklanabilir veya psikopatik kişilik özelliklerini belirtmek veya birine gönderme yapmak amacıyla icat edilebilir.Bazı psikopat lakapları, kişinin duygusal soğukluğunu veya empati eksikliğini vurgularken bazı psikopatik davranışlarını tanımlamak üzere kullanılır. Örneğin, ‘soğuk kalpli’ veya ‘duygusuz’ gibi terimler, psikopatik kişilik özelliklerini ifade etmek için sıkça kullanılır. Ayrıca, ‘psikopat’ terimi, bir kişinin manipülatif veya tehlikeli eğilimlerini belirtmek için genel bir şekilde kullanılabilir.Psikopat lakapların kullanılma nedenleri, insanların birine gönderme yapma veya onun hakkında bir şeyler ifade etme amacıyla psikopatlıkla ilişkili olan belirli kişilik özelliklerine veya davranışlara atıfta bulunmak istemeleriyle ilgili olabilir. Bu terimler, biri hakkında bazı şeyleri ima etmek veya vurgulamak amacıyla kullanılabilir. Ancak, psikopat lakaplarının kullanılması genellikle etik veya saygılı bir davranış olarak kabul edilmez. Bu tür lakaplar, birine karşı aşağılayıcı veya küçümseyici olabilir ve insanları dışlayıcı bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, bu terimlerin kullanımından kaçınılması ve insanlara karşı daha anlayışlı ve saygılı bir dil kullanılması önemlidir.

Psikopat Lakaplarının Etkileri

Bu bölümde, psikopat lakapların hedef aldığı kişiler üzerindeki etkileri ve bu tür lakapların gerçek dünyada nasıl kullanılabileceği incelenecektir.

Psikopat lakaplarının kullanılması, hedef alınan kişiler üzerinde çeşitli etkiler bırakabilir. Bu lakaplar, kişileri dışlayabilir, aşağılayıcı olabilir ve onların duygusal sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Stigma ve sosyal izolasyon, psikopat lakapların yaygın olarak kullanıldığı durumlarda, kişilerin toplum içinde dışlanmalarına ve stigmatize olmalarına neden olabilir.

Aynı zamanda, sürekli bir şekilde psikopat olarak adlandırılmak, hedef alınan kişilerde duygusal ve psikolojik sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu lakaplar, kişilerin kendine olan güvenini zedeler ve onların özgüvenlerini sarsabilir. Bu durum da kişilerin sosyal ilişkilerini etkileyebilir ve kendilerini toplumda dışlanmış hissetmelerine neden olabilir.

Gerçek dünyada, psikopat lakaplar genellikle alay etmek veya aşağılamak amacıyla kullanılır. Bu tür lakaplar, bir kişiyi hedef alarak onu küçük düşürmek veya başkalarının gözünde itibarsızlaştırmak için kullanılabilir. Bu durum, hedef alınan kişinin toplumdaki itibarını zedeler ve onların saygınlığını etkileyebilir.

Bu nedenle, psikopat lakaplarının hedef alınan kişiler üzerinde olumsuz etkileri olduğu açıktır. Bu tür lakapların kullanımı, insanların duygusal sağlığını ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak, bu lakaplara karşı doğru stratejiler ve destek alarak, hedef alınan kişiler bu durumla baş edebilir ve kendilerine olan güvenlerini koruyabilirler.

Stigma ve Sosyal İzolasyon

Psikopat lakapları, insanları dışlayabilir ve bu kişilerin toplum içinde stigmatize olmalarına yol açabilir. Bir kişiye “psikopat” denmesi, onunla ilişkili olumsuz bir imaj oluşturabilir ve diğer insanlar arasında dışlanmasına neden olabilir. Bu lakaplardan dolayı, psikopat olarak adlandırılan kişilerin toplum içinde sosyal izolasyona maruz kalma ihtimali vardır.

Stigma ve sosyal izolasyon, psikopat lakaplarından dolayı insanların kendilerini yalnız ve dışlanmış hissetmelerine neden olabilir. Diğer insanlar tarafından “psikopat” olarak tanımlandıklarında, bu durum kişinin kimlik algısını ve kendine güvenini etkileyebilir. Bu kişiler, toplum içinde dışlanma korkusuyla kendilerini geri çekme eğiliminde olabilirler.

Psikopat lakaplarıyla etiketlenmiş olan kişiler, sosyal ilişkilerinin bozulmasına da neden olabilir. İnsanlar, psikopat lakabı taşıyan kişilerle ilişki kurmaktan kaçınabilir ve onlara mesafe koyma eğiliminde olabilirler. Bu durum, kişinin arkadaşlık, iş ilişkileri veya romantik ilişkiler yaşamasını olumsuz etkileyebilir.

Stigma ve sosyal izolasyonun etkileri psikolojik açıdan da önemlidir. Psikopat lakaplarından dolayı insanlar, güvensizlik, düşük özsaygı, anksiyete ve depresyon gibi duygusal sorunlar yaşayabilirler. Bu durum, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve psikolojik sağlığının bozulmasına neden olabilir.

Duygusal ve Psikolojik Etkiler

=Sürekli bir şekilde psikopat olarak adlandırılmak, kişinin duygusal ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir.

Bu tür psikopat lakapların sürekli olarak bir kişiye yönlendirilmesi, büyük ölçüde olumsuz duygusal etkiler yaratabilir. Bir kişinin bu lakaplarla sürekli olarak tanımlanması, onun kendisini değersiz, anlaşılamayan veya kabul edilemeyen biri olarak hissetmesine neden olabilir. Bu durum, kişinin özsaygısı ve özgüveni üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.Psikopat lakaplarına maruz kalan kişiler, çoğu zaman toplum içinde dışlanmış veya dışlanmış hissedebilirler. Bu, sosyal izolasyona ve yalnızlığa yol açabilir. Bir insanın sürekli olarak psikopat olarak adlandırılması, diğer insanların ona güvensizlik veya mesafe koyması anlamına gelebilir. Bu nedenle, kişinin sosyal çevresinde kabul edilmek ve ilişkilerini sürdürebilmek için ekstra çaba sarf etmesi gerekebilir.Bu tür lakaplar, kişinin duygusal ve psikolojik sağlığını da etkileyebilir. Sürekli psikopat olarak adlandırılmak, kişinin kendine olan güvenini sarsabilir ve kendini ifade etme yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Kişi, sürekli olarak olumsuz bir etiketle tanımlanmaktan dolayı suçluluk, utanç veya öfke gibi duygular yaşayabilir.Bu tür etkilerle başa çıkmak, önemli bir destek ağına sahip olmayı gerektirebilir. Bu nedenle, psikopat lakaplarına maruz kalan kişilerin destek aramaları ve güvendikleri insanlarla konuşmaları önemlidir. Profesyonel yardım almak ve duygusal desteğe odaklanmak, bu tür etkilerle başa çıkmada etkili olabilir.

Psikopat Lakapları ile Başa Çıkma

Bu bölümde, psikopat lakaplarıyla başa çıkmanın yolları ve bu tür lakapları kırmak için öneriler sunulacaktır.

Psikopat lakaplarına maruz kalan insanlar için, bu lakaplara karşı koymak ve etkisini azaltmak önemlidir. İşte psikopat lakaplarıyla başa çıkmanın bazı yolları:

• Kendine Güven İnşa Etmek: Psikopat lakaplarına karşı koymak için en önemli adımlardan biri, kendine güven inşa etmektir. Kendinizi değersiz hissetmeye odaklanmak yerine, güçlü yanlarınızı tanıyın ve bu lakapları kendi lehinize çevirin. Örneğin, “psikopat” lakabını “kararlı ve güçlü” olarak görebilirsiniz.
• Destek Aramak: Psikopat lakaplarına maruz kalan kişiler, çevrelerinde güvendikleri insanlardan destek arayabilirler. Bu destek, duygusal olarak güvende hissetmenize ve bu tür lakaplara karşı direncinizi artırmanıza yardımcı olabilir.
• Kendinizi Eğitmek: Psikopat lakaplarına maruz kaldığınızda, bu tür lakapların gerçekte nasıl yanlış ve haksız olduğunu anlamak önemlidir. Psikopati hakkında araştırma yaparak, gerçekleri öğrenir ve bu tür lakapları kıracak bilgi ve farkındalık kazanabilirsiniz.
• Kendinizi Kabul Etmek: Başkalarının size hangi lakaplarla hitap ettiğine takılmak yerine, kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek önemlidir. Herkesin farklı yönleri ve özellikleri vardır. Psikopat lakaplarıyla kendinizi tanımlamayın ve bu tür lakapları umursamayın.

Psikopat lakaplarına karşı çıkmak, ilk başta zor olabilir. Ancak, kendinize güven inşa etmek, destek almak, kendinizi eğitmek ve kendinizi kabul etmek önemli adımlardır. Unutmayın, her insan kendine özgüdür ve başkalarının ne dediği sizi tanımlamaz.

Kendine Güven İnşa Etmek

=Bazı insanlar için psikopat lakaplarına maruz kalmak oldukça zorlayıcı olabilir, ancak bunun üstesinden gelebilirsiniz. İlk olarak, kendinize olan güveninizi artırarak başlayabilirsiniz. Psikopat lakaplarının etkisini azaltmak için kendinize olan inancınızı güçlendirebilirsiniz. Kendinizi mesleki veya kişisel becerilerinizle geliştirerek, başarılarınızı kutlayarak veya günlük motivasyonla kendinizi destekleyerek kendinize güveninizi artırabilirsiniz.

Diğer bir yöntem ise lakapları kendi lehlerinize çevirmektir. Psikopat lakaplarının negatif bir anlam taşımasını engellemek için onları kendiniz için bir güç kaynağına dönüştürebilirsiniz. Bu, lakabın anlamını değiştirmek veya kendinizle alay etmek gibi farklı şekillerde olabilir. Kendinizi onurlandırıcı veya komik bir şekilde lakapları ele alarak, başkalarının ona verdiği değeri azaltabilir ve kendinize olan güveninizi koruyabilirsiniz.

Bununla birlikte, psikopat lakaplarına karşı koyarken başkalarından destek almak da önemlidir. Güvenilir bir arkadaş yada aile üyesiyle bu konuyu paylaşarak empati ve destek alabilirsiniz. Onlar sizi destekleyecek ve psikopat lakaplarının size olan etkisini azaltmanıza yardımcı olacaktır. Aynı zamanda, profesyonel yardım almayı düşünmek de faydalı olabilir. Terapistler veya danışmanlar, kendine güven konusundaki sorunlarınıza yardımcı olmak ve başkalarının olumsuz etkisinden kurtulmanıza destek olmak için uzmanlar değildir.

Destek Aramak

Psikopat lakaplarına maruz kalan kişiler, bu tür deneyimlerle başa çıkmak için güvendikleri insanlardan destek arayabilirler. Duygusal olarak zorlayıcı ve sıkıntılı bir süreç yaşayan bireyler, destek aldıklarında daha güçlü hissedebilirler. Yakın çevrelerindeki aile üyeleri, arkadaşlar veya profesyonel yardım alabilecekleri terapistler, psikologlar veya sosyal destek grupları, bu süreçte faydalı olabilir.

Destek, psikopat lakaplarına maruz kalan kişilerin duygusal sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir. Bir insanın kendiliğinden başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olacak bir destek ağı, stres ve kaygıyla mücadelede büyük bir rol oynayabilir. Çünkü bu lakaplar, kişinin özgüvenini etkileyebilir ve kendine olan saygısını azaltabilir.

Psikopat lakaplarına maruz kalan bireyler, destek arayarak duygusal desteğe odaklanabilirler. Bu destek, kişinin kendini ifade edebilmesini ve duygusal yükü paylaşabilmesini sağlayabilir. Destek, aynı zamanda insanların bu durumla nasıl başa çıkabileceklerini öğrenmelerine de yardımcı olabilir. Paylaşılan deneyimler ve farklı bakış açıları, bireylerin kendi durumlarını daha iyi anlamalarını ve olumlu bir şekilde gelişmelerini sağlayabilir.

Psikopatların Özellikleri

Psikopatların genellikle duygusal soğukluk, empati eksikliği ve manipülatif davranışlar gibi belirli özelliklere sahip olduğu bilinmektedir. Bu insanların duygusal tepkileri sınırlı olabilir ve başkalarının duygularını anlama veya empati kurma yetenekleri zayıf olabilir. Aynı zamanda, manipülasyon becerileri oldukça gelişmiştir ve başkalarını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilirler.

Bunun yanı sıra, psikopatlar pozitif bir etki peşinde değillerdir. Kendi çıkarları için diğer insanları kullanabilir ve onları manipüle edebilirler. Bu da, insanlar arasında güvensizlik ve düşmanlık yaratabilir. Bu nedenle, psikopatların taktikleri ve davranışları genellikle tehlikeli ve zararlı olabilir.

Psikopatların Özellikleri
– Duygusal soğukluk
– Empati eksikliği
– Manipülatif davranışlar
– Kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme

Psikopatların bu özellikleri, onları diğer insanlardan belirgin bir şekilde ayıran özelliklerdir. Bu nedenle, psikopatlığın etkileri ve bunların nasıl tanımlanabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek önemlidir.

• Duygusal soğukluk, empati eksikliği ve manipülatif davranışlar gibi belirli özelliklere sahiptirler.
• Genellikle başkalarının duygularını anlamakta zorluk çekerler.
• Manipülasyon becerileri oldukça gelişmiştir.
• Pozitif bir etki peşinde değillerdir ve başkalarını kullanabilirler.